KOZMİK İNTERNET
'Dünyayı saran örümcek ağı.
www (World wide web) "Geniş Dünya ağı" bir diğer değişle tuhaf ama İngilizcede bu sözcük ‘örümcek ağı’ için de kullanılıyor.
21. yüzyıl ile birlikte artık hayatın her alanında iş, spor, sanat, tarih ve din de dahil olmak üzere internet bizimle birlikte.
Herkesin dilinden düşürmediği yaşamını birlikte sürdürdüğü internet peki nedir, hiç düşündük mü ?
Biraz internetin tarihsel gelişiminden bahsedelim: Aslında internettin ortaya çıkışı bilinen aksine Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya için değil, askeri ihtiyaçlar ve bunların gereksinimleri üzerine ortaya çıkmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde altmışlı yılların başında, RAND Corporation adlı kuruluş tarafından olası bir nükleer savaş sırasında, güvenli olarak askeri haberleşmeyi sağlamak amacıyla, bilgisayar ağı geliştirmek üzerine bir proje oluşturulmuştur.
Bunun devamında 1969 yılında ABD Savunma Bakanlığı tarafından ARPANET (Advanced Research Project Agency Network) adıyla bilgisayarlar arası ağ iletişimi başlatılmıştır.
1973 yılında ARPANET ağına İngiltere ve Norveç’ten iki üniversite bağlanmıştır. Bu olay tarihe küresel anlamda ilk bağlantılar olarak geçmiştir.
Daha sonraları 1990’ların ilk yarısında gelişip piyasaya sürülen yazılım ve onu tamamlayan diğer unsurlar ile internet ticarileşmiş ve kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Zaman içinde internet, kişi ya da işletmelerin herhangi bir kuruma bağlı olmadan istedikleri zaman bağlanabilecekleri bir ağ sistemine dönüşmüştür.
Anlaşıldığı üzere kısa bir özetle internet bu şekilde Dünyamız ile tanıştırılmıştır. 1990 yıllardan günümüzü internet öyle hızlı yayılmıştır ki insanoğlunun zaman ve mekan algısını değiştirmiştir. İlk başlarda bilgisayar teknolojisi ile kullanılabilen internet daha sonra belirli yazılımları çalıştırabilen her cihazın tabiri caizse içerisine girmiştir. Peki bunlar olurken Dünya ‘da internet ile birlikte neler değişti?
· İnternet ile birlikte Dünya'da haber ve basın sektörü neredeyse tamamen değişmiştir.
· Her alanda finans sektörünü ve ticari ilişkileri değiştirmiştir.
· Milli ve milletlerarası siyaseti etkilemekte ve dönüştürmektedir.
· Milli güvenlik ve istihbarat kavramına yepyeni bir boyut getirmiştir.
Peki internet bireye indiğinde bireylere nasıl bir etki de bulundu?
Öncelikle şunu bilmeliyiz İnsan biyo-psiko-sosyokültürel-manevi hayat boyutu olan bir canlıdır.
Çocuklardan yetişkinlere internet bağımlılığı adlı bir hastalık ortaya çıkmıştır.
2015 raporlarına göre Dünya nüfusu 7.2 milyarken yeryüzünde mobil bağlantı üyeliklerinin toplamı 7.9 milyara ulaşmıştır. “We Are Social” Ajansının yayınlamış olduğu “2015 internet mobil ve sosyal medya trendleri” raporuna göre küresel web trafiğinde mobilin payı %39’a çıkmıştır.
Aynı rapora göre insan nüfusunun yarısı rahatça internet erişimine mevcuttur. Yaklaşık 3.7 milyar insanın elinde mobil cihaz var. Bu sayıda Aşağı yukarı Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusunun 40 katına denk geliyor. Bu sayılar her sene bir dahaki seneye oranla %28 yakın artış gösteriyor. Anlayacağınız artık internet sadece bizim postanemiz ve telefonumuz değil aksine Dünyamızın merkezi hemen her şeyin yapıldığı yerdir.
Arkadaşlıkların kurulup çevre edinildiği, kitapların ve filmlerin seçildiği, siyasi etkinliklerin organize edildiği ve en özel verilerin oluşturulup depolandığı yerdir. Fakat bugün Müslüman Türk evlatları internetin kullanım amaçlarından sapmış, üst akıl olarak adlandırdığımız bir takım kurum veya kuruluşların batağına internet üzerinden çekilmek istenilmektedir. Türk milletinin asırlık tarihini, kültürünü, örf ve adetini, İslam dininin gereksinimlerini ve yaşayışını, yapılan algı operasyonları ile birlikte bozmak istenilmektedir. Kontrol dışı kullanılan İnternet ile insanın hayat kaynakları yok edilmekte ve teknoloji ile ahlaki temelden yoksun bir kültür meydana getirilmektedir. Bu hususta teknolojinin yani internetin hem dost hem de düşman olduğunun farkında olmak Müslüman Türk milleti için dönüş noktası olabilecek konumdadır. Günümüzde özellikle Dünyada herkes tarafından izlenen Hollywood filmlerinin ahlak bozukluğunu, gençlerimize verdiği alttan alta mesajları artık görmeyen anlamayan yoktur. Yine internet ile birlikte kişinin mahremiyeti tehlike altına girmektedir. Kitlelere tek bir tuşla yön veren, zihinlerinin derinliklerine işleyen bu araç anladığınız üzere istendiğinde bu şekilde kötüye kullanılabilir bir hal almıştır. Emojiler ile Türkçe dili gençlerimiz için daha sığlaşmıştır, dilimiz ciddi anlamda sözcük kayıplarına uğramıştır. Unutulmamalıdır ki “bir milleti yok etmek istiyorsanız önce dilinden başlayın” düşüncesi oldukça doğrudur. Konuyu toparlamak gerekirse insanlık son 250 yılda, 2.500 yıldan; son 25 yılda ise geçmişteki 250 yıldan daha hızlı değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Buradan çıkarmamız gereken ders; diğer insanlardan ve milletlerden gerçek manada faydalanacak olanlar kesinlikle neler olup bittiğini kavrayanlar ve doğru zamanda doğru noktada olmak için ne gerekiyorsa yapacak olanlardır. Diğerleri tarihin kaybedilenler çöplüğüne süpürülecektir. Eğer atom bombasından daha tehlikeli bir şey arıyorsanız duvarlarınızda asılı, masalarınızda kurulu, ceplerinizden bir an olsun eksilmeyen cihazlara bakabilirsiniz.
ATİLLA BALCIOĞLU
www (World wide web) "Geniş Dünya ağı" bir diğer değişle tuhaf ama İngilizcede bu sözcük ‘örümcek ağı’ için de kullanılıyor.
21. yüzyıl ile birlikte artık hayatın her alanında iş, spor, sanat, tarih ve din de dahil olmak üzere internet bizimle birlikte.
Herkesin dilinden düşürmediği yaşamını birlikte sürdürdüğü internet peki nedir, hiç düşündük mü ?
Biraz internetin tarihsel gelişiminden bahsedelim: Aslında internettin ortaya çıkışı bilinen aksine Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya için değil, askeri ihtiyaçlar ve bunların gereksinimleri üzerine ortaya çıkmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde altmışlı yılların başında, RAND Corporation adlı kuruluş tarafından olası bir nükleer savaş sırasında, güvenli olarak askeri haberleşmeyi sağlamak amacıyla, bilgisayar ağı geliştirmek üzerine bir proje oluşturulmuştur.
Bunun devamında 1969 yılında ABD Savunma Bakanlığı tarafından ARPANET (Advanced Research Project Agency Network) adıyla bilgisayarlar arası ağ iletişimi başlatılmıştır.
1973 yılında ARPANET ağına İngiltere ve Norveç’ten iki üniversite bağlanmıştır. Bu olay tarihe küresel anlamda ilk bağlantılar olarak geçmiştir.
Daha sonraları 1990’ların ilk yarısında gelişip piyasaya sürülen yazılım ve onu tamamlayan diğer unsurlar ile internet ticarileşmiş ve kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Zaman içinde internet, kişi ya da işletmelerin herhangi bir kuruma bağlı olmadan istedikleri zaman bağlanabilecekleri bir ağ sistemine dönüşmüştür.
Anlaşıldığı üzere kısa bir özetle internet bu şekilde Dünyamız ile tanıştırılmıştır. 1990 yıllardan günümüzü internet öyle hızlı yayılmıştır ki insanoğlunun zaman ve mekan algısını değiştirmiştir. İlk başlarda bilgisayar teknolojisi ile kullanılabilen internet daha sonra belirli yazılımları çalıştırabilen her cihazın tabiri caizse içerisine girmiştir. Peki bunlar olurken Dünya ‘da internet ile birlikte neler değişti?
· İnternet ile birlikte Dünya'da haber ve basın sektörü neredeyse tamamen değişmiştir.
· Her alanda finans sektörünü ve ticari ilişkileri değiştirmiştir.
· Milli ve milletlerarası siyaseti etkilemekte ve dönüştürmektedir.
· Milli güvenlik ve istihbarat kavramına yepyeni bir boyut getirmiştir.
Peki internet bireye indiğinde bireylere nasıl bir etki de bulundu?
Öncelikle şunu bilmeliyiz İnsan biyo-psiko-sosyokültürel-manevi hayat boyutu olan bir canlıdır.
Çocuklardan yetişkinlere internet bağımlılığı adlı bir hastalık ortaya çıkmıştır.
2015 raporlarına göre Dünya nüfusu 7.2 milyarken yeryüzünde mobil bağlantı üyeliklerinin toplamı 7.9 milyara ulaşmıştır. “We Are Social” Ajansının yayınlamış olduğu “2015 internet mobil ve sosyal medya trendleri” raporuna göre küresel web trafiğinde mobilin payı %39’a çıkmıştır.
Aynı rapora göre insan nüfusunun yarısı rahatça internet erişimine mevcuttur. Yaklaşık 3.7 milyar insanın elinde mobil cihaz var. Bu sayıda Aşağı yukarı Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusunun 40 katına denk geliyor. Bu sayılar her sene bir dahaki seneye oranla %28 yakın artış gösteriyor. Anlayacağınız artık internet sadece bizim postanemiz ve telefonumuz değil aksine Dünyamızın merkezi hemen her şeyin yapıldığı yerdir.
Arkadaşlıkların kurulup çevre edinildiği, kitapların ve filmlerin seçildiği, siyasi etkinliklerin organize edildiği ve en özel verilerin oluşturulup depolandığı yerdir. Fakat bugün Müslüman Türk evlatları internetin kullanım amaçlarından sapmış, üst akıl olarak adlandırdığımız bir takım kurum veya kuruluşların batağına internet üzerinden çekilmek istenilmektedir. Türk milletinin asırlık tarihini, kültürünü, örf ve adetini, İslam dininin gereksinimlerini ve yaşayışını, yapılan algı operasyonları ile birlikte bozmak istenilmektedir. Kontrol dışı kullanılan İnternet ile insanın hayat kaynakları yok edilmekte ve teknoloji ile ahlaki temelden yoksun bir kültür meydana getirilmektedir. Bu hususta teknolojinin yani internetin hem dost hem de düşman olduğunun farkında olmak Müslüman Türk milleti için dönüş noktası olabilecek konumdadır. Günümüzde özellikle Dünyada herkes tarafından izlenen Hollywood filmlerinin ahlak bozukluğunu, gençlerimize verdiği alttan alta mesajları artık görmeyen anlamayan yoktur. Yine internet ile birlikte kişinin mahremiyeti tehlike altına girmektedir. Kitlelere tek bir tuşla yön veren, zihinlerinin derinliklerine işleyen bu araç anladığınız üzere istendiğinde bu şekilde kötüye kullanılabilir bir hal almıştır. Emojiler ile Türkçe dili gençlerimiz için daha sığlaşmıştır, dilimiz ciddi anlamda sözcük kayıplarına uğramıştır. Unutulmamalıdır ki “bir milleti yok etmek istiyorsanız önce dilinden başlayın” düşüncesi oldukça doğrudur. Konuyu toparlamak gerekirse insanlık son 250 yılda, 2.500 yıldan; son 25 yılda ise geçmişteki 250 yıldan daha hızlı değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Buradan çıkarmamız gereken ders; diğer insanlardan ve milletlerden gerçek manada faydalanacak olanlar kesinlikle neler olup bittiğini kavrayanlar ve doğru zamanda doğru noktada olmak için ne gerekiyorsa yapacak olanlardır. Diğerleri tarihin kaybedilenler çöplüğüne süpürülecektir. Eğer atom bombasından daha tehlikeli bir şey arıyorsanız duvarlarınızda asılı, masalarınızda kurulu, ceplerinizden bir an olsun eksilmeyen cihazlara bakabilirsiniz.
ATİLLA BALCIOĞLU
Kıymetli Başkanım, saygı ve selamlarımı sunuyor yazılarınızın devamını dört gözle bekliyorum.
YanıtlaSil