ELİT AVRUPA'YA NE OLDU ?

AVRUPA BİRLİĞİ YIKILIYOR MU?
Bildiğiniz üzere hemen hemen 4 aylık bir süre zarfında Dünya da bütün gündüm değişti. Gözle görülmeyen milimetrenin milyon da biri büyüklüğünde bir şey tüm Dünyanın seyrini değiştirdi. Sizlerde görüyorsunuz ki artık tüm ülkeler birer birer kabuğuna çekildi orta doğuda petrol v.b kavgalar artık verilmiyor. Tüm ülkeler ekonomik sıkıntıların sinyallerini vermeye başladı. Koca koca devletler tam anlamıyla bir adet bez maskenin kavgasını verir durumda. Özellikle bizim halkımız tarafından imrenilerek bakılan ve her fırsatta güzel bir örnek vermek için kullanılan yere göğe sığdıramadıkları o devletler şuan da yerin dibine batmış vaziyette. Tabi ki daha önce söylediğim ve dile defalarca kez getirdiğim bir konu var. Çatır çatır çatlayan bu sistemin yerine yepyeni bir Dünya düzeni gelecek bu artık aşikar. çatlamaların daha öncelerinden sinyallerini veren AB ne halde olacak şimdi bunun bir analinizi yapalım.


Aslında batını tarihine baktığınız da şu anki gibi birlikten çok fazla söz etmek mümkün değil ayrılıklar ve birbiri arasında güç savaşları veren bir geçmişe sahip. Avrupa Birliği diye adlandırdıkları bu sistem açıkçası onlar için büyük bir mefkurenin başarı bulmuş haliydi. İlk olarak 1951 yılında istediklerini tam anlamı ile olmasa da biraz başardılar. 6 ülkenin katılımları ile bir birlik kuruldu birliğin amacı kömür ve çelik sektörlerini geliştirmekti. 1957 yılında bu birlik Avrupa ekonomik topluluğu adını aldı. Ve hepimizin bildiği üzere 1992 yılında günümüzde bildiğimiz Avrupa Birliği adı altında birleşti. İlk başta 6 ülke ile başlayan ve 28 ülkeye kadar ulaşan Avrupa Birliği Dünya da herkesçe tanınmış bir hal aldı.


Yıllardır Türkiye’nin adı da bu birliğe girmekle anıldı. Her an gündeme gelen bu konu nedense bir şekilde gerçekleşmedi. Açıkça ifade etmek gerekirse Avrupa Birliği her zaman Türkiye’yi bir tehdit olarak gördü. Onlar için sınırlar önemli değildi. Sınırı olmayan ülkelerde bu birliğin içersin de yer aldılar. Benim fikrimce bu yapıda ne onlar bizde kendilerine göre bir şey bulabilirlerdi. Nede biz kendimize göre bir şey bulabilirdik.
Geçmişi dönüp baktığımızda az önce dediğim gibi aralarında ki birliktelikte sıkıntılar olduğunu rahatça görebiliriz.

2000 yıllında ortak bir Avrupa yasası oluşturmak istendi. Bunun arka yüzü şu demek yani Avrupa Birliği tek bir Devlet haline gelecekti. Fakat uzun bir zaman süren tartışmalar sonun da Fransa ve Hollanda Avrupa Anayasasına hayır oyu verdi. Daha sonra Lizbon anlaşması için tekrar bir araya gelen Avrupa Birliği bunu da sağlayamadı. Defalarca kez yaşanan savaş ve ekonomik sorunlarda ülkeler kendi aralarında bu birliği sorguladı ve haksızlıklar olduğunu dile getirdi. Bir dipnot olarak 2008 krizinden de en çok etkilenen yerlerden biri Avrupa oldu.

Yaşadıkları krizlerle birçok ülke borç batağına düştü ve defalarca kez IMF den borç para istendi. Hepinizin bildiği üzere asıl soruna daha gelmeden saydığım ve sayamadığım bir çok sorunla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği en son olarak İngiltere’nin birlikten ayrılması ile büyük bir şok yaşadı. İngiltere tarihte asla kendini Avrupa’nın bir parçası olarak görmüyordu. Bunu Avrupa birliğinin ortak para birimine geçmemesi ve kendi parasını kullanmaya devam etmesi ile çok rahat bir şekilde anlayabiliriz. İngiltere’nin Ayrılması ile birlikte birçok ülkenin sorumluluğu arttı. Maddi kaynaklarında aksaklıklar meydana geldi. Dünya da ki süre gelen ezeli bir rekabette İngiltere olmadan çok zayıf düşecekleri aşikar bir durumdu.

Biraz daha günümüze geldiğimizde asıl bu saydığımız problemlerden daha büyük bir problem olduğunu Dünya basınına sunulan haberlerle görmek mümkün. Kovid-19 virüsü Dünyada Avrupa ve ABD merkez üsttü olarak bir reaksiyon gösterdi. Ve Avrupa bu durumla birlikte inanılmaz derecede yıprandı. İlk önce sağlık malzemeleri de sıkıntılar yaşandı daha sonra sağlık çalışanlarında sorunlar başladı ve en son sağlık sisteminin sıkışması ile çöküşe geçti. Maskeler ve tıbbı malzemeler yüzünden adeta birbirlerini ve haklarını hiçe sayıp üyeler kendi aralarında kavgalar verdi. En çok övündükleri ortak para ve sınır birliği ilk olarak Suriyeli mülteciler ile bir anda ortadan kalktı ve devletler hemen sınırlarını üye ve kardeşlik hukuku yaptıkları diğer devletlere kapattılar. Ve 2. Kriz de kovid-19 ile meydana geldi. Tek bir devlet gibi gözükmeye çalışan Avrupa birliği bir anda tüm üyeleri gözü dönmüş bir şekilde kendi istekleri ve çıkarları için harekete başladı. Salgın ile birlikte ufak devletler büyük devletlerden yardım talebinde bulunda fakat buda yerine ulaşmadı. Her zamanki gibi İMF gebe bir Avrupa birliği görüyoruz ki bu durumu kendileri de artık açık açık söylüyorlar. Salgınla birlikte geçmişte yaşananlarda göz önüne gelince üyeler arasında inanılmaz bir güven problemi meydana geldi ve inanç zayıfladı. Bu konuda özellikle İtalya ve İspanya birliğe çok tepkili kendi içlerinde halkta dahil olmak üzere Avrupa Birliğinden ayrılma çağrılarında bulundular. Her ülke arasında medyaya yansıyan haberlerde birbirlerine suçlamalar ve kınamalar yer aldı. İspanya başbakanı birliğe gönderdiği bir mesajda “ ya dayanışma gösterirsiniz yada bu birlik çöker “ sözlerine yer verdi. AB’den destek bulamayan bu ülkeler en sonunda NATO’ dan yardım istediler. Bu yardımının sonunda Türkiye Bir çok ülkeye hatırı sayılır yardımlarda bulundu. Yaklaşık Dünya çapında 100 yakın ülkede Türkiye’den yardım talebinde bulundu. Bu süreç atlatıldığında eminim ki kızgın ülkelerin önüne geçilemeyecek ve çatlamalar daha da büyük yarıkları beraberinde getirecek. Gelen bu yarıklar en sonunda çöküşü Tüm Dünyaya apaçık izletecek. Hayranı olduğumuz AB benim görüşümle de hak ettiğini yaşayıp yok olacak. Köklü değişikliklere sebep olacak, sistemi değiştirecek kadar önem taşıyan bu olayın Dünya ya olumlu ve olumsuz yanları elbette olacaktır. Birliğin yıkılıp yıkılmayacağını bize zaman gösterecek hepimiz bekleyip görelim…


ATİLLA BALCIOĞLU

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALGI YÖNETİMİ VE ZİHİN ŞOKLAMA

KOZMİK İNTERNET

TANRI ile konuşan ADAM Andy Weir ''YUMURTA''